15 Mayıs 2011 Pazar

MODERİN ETKİLEŞİMİELL

Tam öğrenme kavramıyla ilgili çeşitli çalışmalar yürütülüyor, kritikler geliştiriliyor da olsa tüm alanlarda ve eğitim düzeylerinde öğrenme kuramlarına etkisi de ortadadır (Motamedi, 2000, s. 32-42).

1. Bilgisayar destekli eğitim ve tam öğrenme

1990’larda tam öğrenmenin elde ettiği başarının önemli bir bölümü bilgisayarlara bağlanabilir. Tam öğrenmeyle birlikte bilgisayar kullanmanın hem öğrenci hem de öğretmene katkısı oldukça fazladır. Öğrencilerin yeniden alma, uygulama yapma ve sonuçları geliştirmede bilgisayar aracılığıyla elde ettikleri olanaklar 1980’lerde sıklıkla kullanılmıştır. Bilgisayarlar tam öğrenmeye özellikle üç yolla yardımcı olmaktadır:

• Kayıt tutma
• Hızlı ilerleyenlere üst düzey olanaklar
• Yavaş ilerleyenlere yineleme ve çalışma

Tam öğrenme ve bilgisayar destekli öğretim teknolojik olarak gelişmiş okullarda mükemmel bir uyum yaratmaktadır. Kayıtların tutulması, sınıfta geçirilen zamanın azaltılması ve öğrencilere ustalık aşaması için yineleme olanağı yaratması bilgisayarları eğitimin vazgeçilmez bir aracı durumuna getirmektedir.

2. İşbirliğine dayalı öğrenme ve tam öğrenme

İlk bakışta tam öğrenme ve işbirliğine dayalı öğrenme birçok alanda farklılıklar göstermektedir. Bilgisayarların tam öğrenmeyi kolaylaştırıcı etkisinin aksine işbirliğine dayalı öğrenmenin tam öğrenmeyi destekleyen ya da ilişkilenen özellikleri yoktur. İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencilerin gruplar içinde, kendi iş tanımları ile birbirlerinin öğrenmelerini destekledikleri bir yaklaşımdır. Tam öğrenme ise çok daha bireysel bir süreci tanımlar. Yapılan çalışmalar her iki eğitim modelinden belli özelliklerin birlikte kullanılabildiği durumların eğitim için çok güzel fırsatlar oluşturabileceğini ortaya koymuştur.

İşbirliğine dayalı öğrenme, tam öğrenmede olduğu gibi yarışmacı olmayan ve öğrencinin kendi öğrenme sorumluluğunu üstlendiği ortamlar tanımlar. Öğrenme ve öğretme sürecinde farklı yaklaşımlar gösterseler de her iki modelde de ortak stratejiler yer almaktadır:

• Kriter referans değerlendirme
• Grup içi etkileşim ve akran desteği (Kauchak, 1998, s. 95)
(Team-assisted individualization)

Farklı alanları olmakla birlikte her iki model de eğitimciler tarafından kullanılan değerli eğitim stratejileridir ve birlikte kullanıldıklarında öğretmen ve öğrenciyeye olumlu çıktılar sağlamaktadırlar.

3. Yapılandırmacı öğrenme ve tam öğrenme

Bilgisayar destekli öğrenme ve işbirliğine dayalı öğrenmenin aksine yapılandırmacılık ile tam öğrenme arasında olumlu bir bağ olduğunu gösteren yayın bulunmamaktadır. Yapılan sınırlı çalışmada ise tam öğrenmedeki değerlendirmelerin yapılandırmacı modelde kullanılanlarla karşılaştırıldığında eksiklikleri olduğunu göstermektedir.

Yayınlarda belirtilmeyen ama var olduğu çok açık olan tek benzerlik öğrencinin birey olmasıdır. Her iki model de anlamlı bir öğrenme için bireysel gereksinimlerin ortaya konması kavramını desteklemektedir.

4. Ürün (çıktı) temelli öğrenme ve tam öğrenme

Ürün temelli öğrenme son 10-15 yılda gündeme gelmesine karşın 1940’larda Ralph Tyler’ın ‘Eğitim Programları ve Öğretmenin Temel Prensipleri’ kitabında belirttiği prensipler üzerinde varolmuştur (Guskey, 1994, s. 14-15). Tyler, eğitim programının geliştirilmesi ve öğretimin planlanması aşamasında dört temel soru ortaya atmıştır:

• Okul hangi eğitim amaçlarının kazandırılmasını istiyor?
• Bu amaçların kazandırılabilmesi için hangi eğitimsel deneyimler sağlanmalı?
• Bu deneyimler nasıl etkili bir biçimde düzenlenmeli?
• Bu amaçların kazanıldığı nasıl ortaya konabilir?

Ürün (çıktı) temelli öğrenme ve tam öğrenme modellerine bakıldığında aralarındaki fark çok açıktır. Ürün temelli öğrenme esas olarak öğrenci öğrenmesinin değerlendirilmesini tanımlayan bir modeldir ve Tyler bir ve dördüncü prensiplerine dikkat çekmektedir. Tam öğrenme ise öğretmenlerein dikkatini öğretme süreçlerindeki kalitenin geliştirilmesine ve öğrencilerin daha iyi öğrenmesine yönlendirir. Bu yaklaşımı ile Tyler’ın prensiplerinden ikinci ve üçüncüyü karşılamaktadır.

Tüm farklılıklarına karşın her iki modelin birlikte kullanılabileceği eğitim ortamları yaratılabilirse Tyler’ın eğitim programı geliştirme ve öğretimi planlamada öngördüğü dört prensibi de karşılayan güçlü bir model yaratılmış olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder